Karanlığa Yazılan Satırlar

Gezgin Satıcı Ya da Kumdan Kale

Yazan: Ayşen Erdöl
Bir öyküsü vardı.
Bir öyküm vardı anlatılacak; ama bir türlü anlatamadığım. Bir korkum vardı, yaşadığım ama adlandıramadığım. Anlatılamazların arasında kaybolan bir anlatıcıydım. Karanlık gecelerde düşlerime giren belirsiz şekiller ve gölgelerle aynı ortamı sürekli paylaşmaktayım. Düşte miyim yoksa gerçekte mi, içine düştüğüm düzende bunu bir türlü ayıramamaktayım.
Size adım, yaşım, işim gibi gereksiz ve önemsiz ayrıntıları vermeyeceğim.

Sığınak

Yazan: Ayşen Erdöl
Yağmur yağdı yağacak…
Pencerenin kenarında, başını kaldırmış kurşuni bulutları izliyordu. Yağsa da kurtulsa, şu yağmur bir başlasa da kurtulsa! Nefes bile alamıyordu bu derin nem içinde. Cep telefonunu birkaç kez sinirli sinirli çevirdi avuçlarının içinde.

— Bu kravatları hiç sevmiyor Nurdan, onları almayacağım. Kapıcıya filan veriver! Adamın gözlerindeki hain pırıltıyı görmezden geldi. Oysa pencereye bile yansıyordu alaycı gülümsemesi.

Kapılar

Yazan: Ayşen Erdöl
Hafif bir kasılma hissetti. Ruhu, en ince damarlarına kadar çekiliyordu sanki. Nefesi kesilir gibi oldu, hafif bir inleme ile gerilen dudakları, istemsiz bir şekilde büzüldü. Artık bedenine laf geçiremiyordu. Parmaklarını oynatmak istedi, başaramadı.

Yağmur

Yazan: Ayşen Erdöl
Araba, siyah dökme demir kapılı apartmanın önünde durduğunda, duygularını şöyle bir yokladı. Heyecan? Korku? Suçluluk duygusu? Başka bir şey? Hayır, bunların hiçbiri değil. Belki merak, yıllardır gelmediği bu dar ve eski sokağa, şu dökme kapının iki kat üstündeki salaş daireye duyulan merak… Sahi, onlarda yaşlanmış mıydı kendisi gibi abaca? Yalnız ve mutsuz ihtiyarlar mıydı ikisi de?

Bir Kız Kurusunun Mektubu

Yazan: Ayşen Erdöl
Sayın Bay,
 
Sevmem aslında mektuplara böyle başlamayı. Günlük yaşamımda kimseye “bay” ya da “bayan” dediğim duyulmamıştır. Bana son derece yapay ve sevimsiz gelir bu sözcükler. “Hanım ve bey”i daha çok severim. Onları kullanmayı tercih ederim. Bu yazıya “sayın bay” diye başlamam bile, aslında size düşündüğünüz kadar değer vermediğimi kanıtlıyor.

Karabasan

Yazan: Ayşen Erdöl

"Olmasından korktuğu ve olacağını önsezi ile anladığı şeylerin hepsi gözünün önünde bir bir gerçekleşiyordu."

ÖTEKİ / DOSTOYEVSKİ

 

Bu bir kabus olmalıydı. Başka hiçbir şey olamazdı. Tabii ki bir kabus. Üzerime çöken, nefesimi kesen, ruhumu ezen, bağırmamı engelleyen bir karabasan. Başka ne olabilir ki?